Manipülatörler, entrikacılar ve entrikalarla dolu bir stüdyonun merkezinde olan genç bir kadın asistan. Hepsini alt etmeye hazır olduğunu çok az biliyorlar.
Dizide, günümüze ait ve genç bir programcı olan Elliot'ın draması anlatılır. Elliot, anti sosyallik rahatsızlığından güçsüz duruma düşmüş bir gençtir ve insanlarla tek iletişim yolunun onları hacklemek olduğuna karar verir. Yeteneklerini, sevdiği insanları koruma için bir silah olarak kullanır. Elliot, kendini büyük bir ikilemde bulacaktır; bir tarafta çalıştığı siber güvenlik şirketi, diğer tarafta ise çok uluslu şirketleri çökerten bir yeraltı örgütü...
Kahramanca işlerin, efsanevi savaşların, politika, din, cesaret ve sadakat ile evrendeki kimlik arayışımızı son derece kaliteli şekilde işlediği bu dizide gerçek tarihi olaylar kurgusal kişiliklerle işleniyor. En büyük krallardan birinin emrinde bir grup insanın nasıl toplandığı ve topraklarını geri kazanmak için verdiği mücadele dizinin ana teması konumunda.
Japon Futbol Federasyonu, Japon futbolunun şu anki durumunu düşündükten sonra, Dünya Kupası'nı kazanma hayallerini gerçekleştirmek için gizemli ve tuhaf teknik direktör olan Jinpachi Ego’yu işe almaya karar verir. Japon futbolunda, hedefleri olan bencil bir forvet oyuncusu olmadığını düşünen Jinpachi, Japonya'nın dört bir yanındaki liselerden üç yüz yetenekli forvetin dışarı ile bağlantısını kestiği ve birbirleriyle karşı karşıya geldiği hapishane benzeri bir tesis olan Blue Lock'u kurar. Blue Lock'tan kurtulan tek kişi milli takımın forvet oyuncusu olma hakkını kazanacak ve mağlup olanlar takıma katılmaktan sonsuza kadar men edilecektir. Yoichi Isagi ise bu riskli projeye katılmak için seçilen, lise futbol takımını ulusal turnuvalara çıkmasında başarısızlığa uğratan bir forvet oyuncusudur. Kendi başına gol atmak yerine gol atma şansını kaçıran bir takım arkadaşına pas verdikten sonra, daha bencil olsaydı sonuçların farklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alıkoyamaz. Blue Lock Projesi tarafından verilen bu bulunmaz fırsatı kullanan Yoichi, dünyanın en iyi forvet oyuncusu olmak ve Japonya’ya Dünya Kupası zaferini getirmek için şüphelerini gidermeyi ve temel prensipinin peşinden koşmayı hedefler.
Aynı adlı komedi filminden uyarlanan What We Do in the Shadows bir grup vampirin gündelik hayatını takip ediyor. Thor: Ragnarok’un yönetmeni Taiki Waititi ile Yeni Zelandalı aktör ve senarist Jemaine Clement’in yönettiği Aylak Vampirler, 2014 yılında vizyona girmiş; eleştirmenlerden geçer not almıştı. Dizi uyarlaması, filmdekilerden farklı bir grup karakterin hikayesini işleyecek. Hikaye bu kez New York’ta geçecek ve yüzyıllardır insanlarla birlikte yaşayan vampirler Guillermo ve Nandor’ın maceralarını ekrana taşıyacak. -
Chicago'nun güney yakasında bir mahalle... Çocuklar okula hazırlanırken, ebeveynler ve geçimlerini sağlamak isteyen genç yetişkinler işlerine başlar. Yaşlılar ise günlerini evlerinin önündeki verandalarda geçirir. Bu çetin mahallede insanlar hayallerini bastırmak ve ertelemek zorunda kalıyor. Çünkü, alınacak en basit kararlar yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
The Chi her ne olursa olsun, insan ruhunun güçlü olduğuna inanan ve yaşama sıkı sıkıya tutunan, birbirine bağlı bir grup Afro-Amerika kökenli işçi sınıfı hakkında güçlü bir çağdaş drama dizisidir.
Jason Mitchell dizide, birgün kendi lokantasını açmayı hayal eden, iddialı ve genç adam Brandon karakterini canlandırıyor. Ancak, hayalleri ile sorumluluklarını üstlendiği annesi ve küçük kardeşi arasında çelişkiler yaşıyor.
Bu heyecan verici dizi, sakin bir kasabaya gelen genç bir kadının hayatını konu alıyor. Ana karakterimiz, büyük şehirden kaçarak sakin bir yaşam arayan genç ve enerjik bir kadındır. Ancak kasabada beklediğinden çok daha fazlasıyla karşılaşır. İzleyiciler, onun kasabanın gizemlerini çözmeye çalışırken, aynı zamanda kendi kişisel hayatıyla da mücadele etmesini izleyecekler. Bu dizi, kasabanın derinliklerine inen ve seyirciyi şaşırtan bir dizi olarak dikkat çekiyor. Gizem, romantizm ve heyecan dolu anlarla dolu bu dizi, izleyicileri ekrana kilitleyecek!
Çoğunlukla ABD'nin güney limanlarında belgesiz göçmenleri sömürdüğü bilinen Zimbabveli bir gangsteri almayı kabul eden bir taksi şoförünün hayatı altüst olur.
Nişanlı bir kadın olan Piper Chapman (Taylor Schilling), 10 yıl önce üniversitedeyken tanıdığı bir uyuşturucu satıcısı olan Alex (Laura Prepon) yüzünden tutuklanır ve birkaç yıllığına hapse düşer. Piper’ın New York’taki nişanlısı Larry (Jason Biggs) ile yaşadığı konforlu hayattan vazgeçip, topluma olan borcunu ödemesi gerekmektedir. Dizi de kahramanımızın turuncu hapishane giysilerine bürünüp, hapishane kültürünü öğrenmeye ve hayatında inandığı her şeyi sorgulamaya giriştiği, hapisteki ilginç ve lafını esirgemeyen tiplerle beklenmedik dostluklar kurduğu bir döneme, mizahi bir dille tanık eder bizleri.
When Emily Thorne moves to the Hamptons, everyone wonders about the new girl, but she knows everything about them, including what they did to her family. Years ago, they took everything from her. Now, one by one, she's going to make them pay.
--------
Asıl adı Amanda Clarke olan Emily Thorne (Emily VanCamp), babası David (James Tupper)'ın ölümüne sebep olan ve ailesini mahveden kişilerden intikam almaya Hamptons'a döner.) Küçük bir kızken Amanda'nın babası terörist suçlamasıyla tutuklanır ve vatana ihanetten hüküm giyer. Daha sonra hapishanede ölür. Emily'nin hayatı alt üst olmuştur ve Emily çocuk ıslahevine girer. Ve 18. doğum gününde babasının yatırım yaptığı bir şirketten büyük bir miras kalır. Amanda adını Emily Thorne'a çevirir ve babasının bu durumundan sorumlu olan kişilerden intikam almaya karar verir.
giriş yap.